idiği bir süreç. Özünde hepimiz, bu düzenin masumane, merhametli ve insani bir yüzü olduğuna inanma arayışımızın bir sonucuyuz. Ancak açıkça söylemek gerekir ki, bugün Filistinli çocukların, sivillerin katledildiği bir dünya düzeninde, bizleri sonsuza dek insanlık olarak nitelendirecek hiçbir yönümüz kalmayacaktır.””Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Katar’ın başkenti Doha’da “Doha Forum 2024” kapsamında düzenlenen “Filistin için tek yürek: İşgalin ve soykırımın karanlığında umudu koruma” oturumuna katıldı ve burada şunları söyledi: Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı forumda, Filistinli çocukların Al-Şifa Hastanesi’nin önünde düzenledikleri basın toplantısıyla dünyaya “yaşamak istiyoruz, bizi koruyun” çağrısı yapmalarının üzerinden tam 395 gün geçtiğine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun Gazze’yi “çocuk mezarlığı” olarak tanımlamasından 407 gün geçti. Ayrıca, “Güvenli bölge” olarak adlandırılan Refah’ta yerinden edilmiş Gazzelilerin kaldığı çadır kentin bombalanmasının ve 44 kişinin cayır cayır yanarak katledilmesinden de 195 gün geçti. Bunların hepsi, neredeyse bir asırdır Filistin halkının maruz kaldığı sistematik hırsızlık, insanlık dışı ayrımcılık ve bitmek bilmez işgalin sadece son bir yılının örnekleri. Bugün, tanık olduğumuz şey daha önce hiç görülmemiş bir soykırım ve yaklaşık 428 gündür devam ediyor. Filistin’de yaşananlar, “meşru müdafaa” adı altında genci yaşlısı, kadını erkeği, Hristiyanı Müslümanı ayırt etmediği bir şekilde bir ülke, millet ve kültürün topyekun tarihten silinmesi girişimidir. Bu bir “savaş” değildir, bu sadece en güçlü ve zalim olanın hayatta kaldığı, diğer hayatların ise kolayca harcanabildiği bir dünya düzenini kabul ettirme çabasıdır. Bu durum, bizleri sonsuza dek insanlık olarak nitelendirecek hiçbir yön kalmayacak şekilde kirletmektedir. Bunun bilincinde olarak, bizler paylaştığımız insanlığın ortak vicdanını harekete geçirmeli ve bu zulme dur demeliyiz.
Bir yanıt bırakın